Göğüste kıl dönmesi, sık karşılaşılan bir durum değildir. Bu durum, kıl kökünden dışa doğru normal olarak uzayan kılların gözeneklerden saparak deriye batması ve içe doğru uzamaya devam etmesiyle oluşur. Kişi göğüs bölgesinde sert, kalın ve güçlü kıllara sahipse, göğüste kıl dönmesi yaşama riski altındadır. Kıl kök bölgesine ters bir şekilde uzayarak hasar oluşturur ve bu bölge doktor kontrolünde açıldığında içe doğru uzamış olan kılı görmek mümkündür. Şişkinlik ve sivilce gibi belirtilerle ortaya çıkan bu durum oldukça ağrılıdır. Kıl dönmesi vakalarının %95'i kuyruk sokumu bölgesinde oluşurken, %5'lik oran göğüs, bacak, göbek, sırt, ense ve koltuk altı bölgelerinde gözlemlenir. Göğüste kıl dönmesi genellikle ağda kullanan bireylerde daha fazla görülür. Ağda, kılı kökünden aldığı için kılın doğal yolundan sapmasına neden olabilir. Bu durumlarda, kıl dönmesi oluşumunu en düşük ihtimallerde tutmak için göğüste bulunan kıl olan bölge yüzeysel olarak temizlenmelidir.

Göğüste kıl dönmesinde oluşan iltihaplanma, tırnak veya iğne ucuyla çıkarılmamalıdır. Bu işlem kalıcı izlere sebep olabilir. Kıl dönmesi oluşan bölgedeki iltihaplanma sivilce ile karıştırılmamalıdır; kıl dönmesi iltihaplanması geçici değildir. Bu bölgedeki iltihaplanma akıcı ve devamlıdır ve kötü bir kokuya sahiptir. Göğüste kıl dönmesi, acı ve yanma hissi verdiği için kişinin sosyal yaşamını da kısıtlar. Kıl dönmesi ihmal edilmemelidir; ihmalin sonucu ciddi problemlere neden olabilir. Göğüste kıl dönmesi teşhisi konulduğunda, hastalık ilk evrelerdeyse ilaç tedavisi ve doktor müdahalesi yeterli olacaktır. Ancak, geç kalınmışsa ameliyat ile sonuçlanması kaçınılmazdır. Ameliyat, ilerlemiş kıl dönmesi teşhislerinde oldukça etkilidir. Günümüzde kıl dönmesi ameliyatı, hastanın durumuna göre aynı gün taburcu edilebilecek noktaya gelmiştir. Ameliyat süresi 20-40 dakika arasındadır. Hasta ameliyat sonrası pansumana gelmeyi ihmal etmemelidir.